13 Mart 2015 Cuma

Evimize hosgeldin orkide!


Ilk orkidemin ikinci senesi.
Uzun uzun birbirinden guzel orkidelerin karsisinda dikilip en guzelini secmekle ugrastiniz. Binbir guclukle kirmadan, cicegini dusurmeden eve getirdiniz. Ya da seveniniz tum bu isi gerceklestirmis ve elinde muhtesem cicekleriyle bir orkide size gulumsuyor. Akliniza "ay nasil bakacagimi bilmiyorum ki" ya da "onceki gibi olmaz umarim" geliyorsa bu yazi sizin icin.

Oglum 6 aylikken ilk orkidem benim icin tum secme ve tasimacilik isini yapmis guzel bir insan tarafindan hediye olarak geldi. Hatirliyorum, o guzelim mor cicekleri seyrederken "ben cicekli bitki hic yasatamadim ki" demistim huzunle. Misafirlerimiz aksam olup evlerine dondukten sonra ben ve orkidem basbasa kaldik. Orkidenin dalina ilistirilmis kucuk kagit parcasini inceledim uzun uzun. Kagitta iki yil sonra anca telafuz edebildigim ‘Phalaenopsis’ ismi ve bir iki cumleyle bakim tavsiyesi yaziyordu. Cok birsey ifade etmedigi icin Google'a sordum. Cok farkli bakim tavsiyeleri yaziliydi. Yeterli Turkce kaynak bulamadigim icin Ingilizcemi zorlayip yabanci kaynaklara yoneldim. Kimisi koklerine buz koy kimisi de bir saat kadar suda beklet, diyordu. Ortak yazdiklari en onemli tavsiye ise asla ve asla saksinin dibinde su birakmamakti. Isin zor yani soguk şok terapisini ya da bir saatlik bogma seansini haftada iki defa yapmak gerekiyordu ki benim yogun ve unutkan zihnime gore uygun bir rutin degildi. Cunku ben ne yazik ki cicekli bitkilerin su ihtiyaclarini kuru yapraklarini gorene kadar fark edemiyorum. Bana cok daha kolay bir sey lazim.

Biraz dusununce aklima sanki vahsi bir hayvani dogasina geri kavusturmusum gibi orkideye kendi dogal ortamini saglama fikri geldi. Hem o cakma dogal ortaminda kendi kendine yasayabilecekti hem de ben orkide bakabilmeyi basarabilmis uyanik bir kadin olacaktim. Denemeye deger bir hayaldi.  

Birkac amatorce kaydedilmis kisa videolar sayesinde bu ciceklerin dogalari konusunda birkac izlenim edinebildim. Mesela; orkideler topraga tunemek yerine agacin govdelerine siki sikiya sarilip bizim goz hizamizda olurlarmis meger. Yagisi bol olan rutubetli ortamlarda ozellikle nehir veya gol kenarindaki agaclarin govdelerine tutunurlarmis. Phalaenopsis orkideleri, kokleri sayesinde havadaki ve agacin kabugundaki nemden beslenirlermis. Yapraklar ve cicekler agaclarin yapraklarindan suzulen yumusak isikla guzellik banyolarini yaparlarmis. Yapraklar uygun isigi yakaladiginda ise ona sabitlenecek sekilde kendini sekillendiriyormus.


Boylesine nem ve suzulmus isik sevdalisi orkideme o gun bir fikir gelistirdim, ertesi gun uyguladim. Ilk uygulamam basarili oldu. Su an orkidem ikinci senesini dolduruyor. Bir suru cicegi ve tomurcuklari ile mutlugunun gosterisini yaparken yaprak vermeye devam ediyor. Ilk yontemimin cicegime yaramasi beni daha da heveslendirdi. Arkadaslarimin hasta, eksik bakimdan kuruyan orkideleri evimde agirladim. Bu orkidelere hem iyilestirmek hem de saglikli buyumesini saglamak icin dogal ortamlarini andiracak farkli yontemler uyguladim. Bazilari basarili sonuclar verdi, bazilari ise gozden kacirdigim detaylardan dolayi nemsiz kalip kurumalarina sebep oldu. Ama ASLA fazla sulamadan dolayi bir orkidenin bogulmasina sebep olmadim.

Iki yil icersinde basarili birkac projeden sonra orkide sevgim daha da buyudu. Zamanla orkidelerin dillerinden daha iyi anlamaya basladim. Artik mutluluklarini, dertlerini, hastaliklarini cok gecikmeden gorebiliyorum. Bu guvenle orkide koleksiyonuma farkli cinslerini ekledim. Sizlere onlardan da bahsedecegim. Simdilik, bir sonraki yazima ilk goz agrim Phalaepnosis orkidemi konuk edecegim. Umarim orkideler hakkindaki dedikodularim orkideleriniz icin faydali olur. Bir daha ki yazimda gorusmek uzere.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizin Sözünüz

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.