30 Mayıs 2015 Cumartesi

Orkide Hastanesi

Arkadaşlarıma ziyaterete git-gel derken evlerindeki orkidelerini gözüm görmeye başladı. Tüm hepsinin ortak bir şikayeti vardı; ne yapacaklarını bilmeyen sahipleri. Arkadaslarimla deneyilerimi paylaşarak orkidelerini sağlıklı çiçek vermelerini saglayabildim. Fakat bazıları için basit yöntemler çok geç oluyordu. Bu durumda arkadaşlarım hasta ya da bakımsız çiçeklerini bana hediye ettiler. Tabii ki iyileşirlerse benim olacaklardı. İnanın, çok mutlu oluyordum. Bazılarını  iyileştirip onlara yeni aileler buldum, bazılarını ise kurtaramadım. Şimdi size evime gelen hasta çiçekler icinde  hikayesi yuzumuzu tebessum ettireni anlatayım.

İlk hasta Phalaepnosis orkidem, aslında çok sağlıklı olan sadece yapraklarını üzerinde beyaz pamuk gibi yumuşak noktacıklar tarafından istilaya uğramışti. Arkadaşım yapraklarını düzenli olarak islak bez ile silmesine rağmen bir türlü bu çok yavaş, sabırla ilerleyen böceklere engel olamamisti.
Eve getirdiğimde ilk endişem bu beyaz şeylerin benim kendi orkidelerime bulaşmasiydı. Hemen müdahalemi yapmam ve bir süre diğerlerinden ayrı bir yerde tutup gözlemlemeliydim. İnternette biraz araştırınca beyaz yürüyen böceklerin "Pamukçuk" olduğunu öğrendim. Pamukçuklardan kurtulmak çok kolay ama sabır gerektiriyordu.

Öncelikle eski bark'tan hemen kurtuldum. Saksısını tekrar kullanacağım için alkollü su ile yıkadım. Orkidenin köklerini alkollü suyun içinde 30 dakika beklettim. Bu esnada yapraklarını alkollü su ile yıkadım, alkollu suyun icinde bekletmedim. Alkollu suyun icine girecek olan kismi sadece kökleri ve köklerin basladigi gövde. Merak etmeyin,  Phalaepnosis orkideleri çok dayanıklıdir. Bu güne kadar alkolde beklettiğim hiçbir orkidem zarar görmedi, aksine çoğu zaman olası bır enfeksiyona bile engel olabildim. Sonunda alkollden çıkarıp yeni barkla saksıya yerleştirdim.

Haftada bir saksiyi tamamiyle suyun icinde birakacak sekilde barkiyla beraber tekrar alkollü suya batırmaya birkaç hafta daha devam ettim pamukcuklardan tamamiyle arınana kadar. Iyilestiginden emin olduktan sonra bu orkideyi komşuma hediye ettim. Tam bir yıl sonra, komsum tatile çıkacagi için hediye ettigim orkide tekrar evimde misafirim oldu. İyi ki de gelmiş, hos gelmis. Barkını değişme zamani gelmis, gecmis bile. Kokleri topraktan cikmaya, yapraklarin arasindan yukariya dogru uzamanaya baslamis. Belli ki topraktan artik memnun degiller. Bark eskimis, sunger gibi suyu fazlaca tuttugu icin koklere zarar vermeye baslamis. Bu sebeple kokler daha rahat edebilecekleri yerlere dogru uzamaya baslamis. Şimdi sahiplerini beklerken penceremde gelen geçeni izliyor çiçekleriyle.



Son olarak evime gelen üç Phalaepnosis orkidelerinden bahsetmek istiyorum. Aslında bu orkideler öğretmenlik sertifikası almak için gittiğim okulun sekreter masasında bakımsızlıktan kuruyorlardı. Durumları o kadar vahimdi ki, cesaretimi toplayıp çiçeklerini iyileştirebileceğimi ve çiçek açtıklarında geri getireceğimi söyledim. Çok mutlu oldular, hemen çiçekleri alabileceğimi ve ne zaman geri getireceğimi sordular. Verdigim cevap Kasim-Aralik aylari gibi olur, oldu yani tam 6 ay sonra.

Keske ilk hallerinin resimlerin cekseydim. Ama internette hallerine benzer resim ekliyorum.
Susuz kalmis orkide yapraklari zayif dusup yere suzuluyorlar.

 Bu orkideler icin koydugum teshis ise "Susuzluk". Susuzluktan yapraklarda su kalmamis ince bir kumas gibi saksilarindan asagi suzuluyorlardi. Yapraklarini hala yesil olmasi cabuk toparlayabileceklerine isaretti. Bunlarin da hemen barklarini degistirdim ve cok susuz kaldiklari icin neredeyse her gun suda beklettim. 10 gunde toparladilar. Her gun yavas yavas yapraklarinin canlanmalarini gormek cok hos bir duygu. Geriye sadece yapraklarinda susuzluktan ufak deformasyon kaldi ancak bu endiselenecek bir durum degil.  

Susuz kaldigi esnada buyumeye calisan yaprak akerdeyona benzeyen bir yapi aliyor.

Yapragin buyuk kismi kendini toparlasa da bazi hicbir zaman toparlayan bir parca kalabiliyor.


Benim orkide kurtarma maceralarim bunlar. Inanin daha bakimsizliktan kuruyan, hasta ya da boceklenmis orkide buldukca sizlerle daha cok paylasacagim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizin Sözünüz

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.