31 Mayıs 2015 Pazar

Farkli bir topraklama; Kil Tanecikleri (Clay Pellets)

Daha onceki yazimda kurtardigim orkidelerden bahsetmistim. Orkideleri kurtarmak, okudugum degisik bakim yontemlerini uygulamak icin firsat oluyor. Uzun zaman once okudugum "Hydroponic" denen, digeri adi "Kil tanecikleri" ('clay pellets' ya da 'leca') olarak gecen bir malzemeyi denemek bir suredir aklimdaydi. Ikea'da yine orkideleri hayran hayran izlerken koca bir poset "Leca" gorunce hemmmen yuvarladim alisveris arabasina. Okulumun sekreter masasinda kuruyan cicekler evime gelince bark'ini yenilerken bir tanesine bunu kullandim. 




Ikea'da tesadufen karsima cikan bu malzeme "Clay Pellets" olarak adlandirilmis. Kullanim talimatlarinda saksi icinde topragin altina ince bir katman veya toprakla karistirarak ya da sadece topragin ustunu ortebileceginiz bir malzeme olarak kullanabileceginiz yazili. Bu cok kullanisli olan kil tanceiklerini ben soyle kullandim. 

Orkide koklerinin cok guzel havalandiran ama bark kadar uzun omurlu olmayan bu tanecikler muhtesem bir rutubet ortami yaratiyor. Bu "Kil Tanecikleri" susuzluktan yapraklari cokmus orkideyi tam 6 gunde toparlanmasina yardimci oldu. 



Tamamiyle bark ile ayni yontemi uygulayarak saksiya yerlestiriyorsunuz. Kokler, kil taneciklerin arasinda kalacak ve desteksiz ayakta kalacak sekilde yerlestirdim. Bu orkidenin kokleri uzun ve cok oldugu icin geldigi saksidan biraz daha buyuk saksi kullandim. 



 

Beyaz seramik saksi aslinda baska bir amac icin aldigim ev malzemesi idi. Ancak buyuk saksiyi en iyi tasiyan bu olunca ciceklerimin yanina terfi ettim. Beyaz saksinin icinde her zaman su bulunuyor ama kil tanecikleri asla suyun icinde yuzmuyor. Icerde olusan rutubet ile orkidenin kokleri icin muhtesem rutubet olusuyor. Bunu saydam saksiya bakarak rahatlikla gorebilirsiniz. 
yine de haftada bir saksiyi muslugun altina sokuyorum. Tum koklerin iyice islandigini, acik yesilden canli yesile dondugunu gorunce yerine kaldiriyorum. Bu islem 30 saniyeden fazla surmuyor, Bu kil tanecikleri bark gibi nemi tutmadigi icin suuyun icinde uzun uzun bekletmeniz pek islevsel olmayabilir. 

Bu taneciklerin bir baska kullanim sekli ise saksi ile ugrasmadan dekoratif bir cam vazo kullanabilirsiniz. Ben bu denemeyi mini orkidelerime yaptim. 


Direk vazonun icine kil tancecikleri ve orkidemi koydum. Bunu disinda ben birkac cm yuksekliginde su bulunduruyorum. Bu orkide icin gayet yeterli oluyor. Zamanla buharlasarak su kayboldugu icin orkidenin icindeki nemi ve suyu duzenli olarak kontrol ediyorum. Aslinda bu yontemle orkidenin bakimi cok daha kolay oldu.

Salca kavanozu kullandim ilk deneme icin. 


Mini orkidelerimin bu yeni yontemden memnun olduklarini verdikleri yeni yapraktan anliyorum. Hepimizin bu isten memnun olmasi ne guzel. 


Son olarak, bu malzemeyi saksilarima yukseltici olarak kullandim. Icinde her zaman su bulunduyorum. Koku yapmiyor, cirkin bir goruntu olusmuyor, her nasilsa hic boceklenme yasamadim. Gayet memnunum, 


En kisa zamanda bu degisik orkide turunden de bahsedecegim. Bana cicek vermesini bekliyorum. Soylediklerine gore muhtesem kokuyormus. Simdiden cok heyecanliyim. 




30 Mayıs 2015 Cumartesi

Orkide Hastanesi

Arkadaşlarıma ziyaterete git-gel derken evlerindeki orkidelerini gözüm görmeye başladı. Tüm hepsinin ortak bir şikayeti vardı; ne yapacaklarını bilmeyen sahipleri. Arkadaslarimla deneyilerimi paylaşarak orkidelerini sağlıklı çiçek vermelerini saglayabildim. Fakat bazıları için basit yöntemler çok geç oluyordu. Bu durumda arkadaşlarım hasta ya da bakımsız çiçeklerini bana hediye ettiler. Tabii ki iyileşirlerse benim olacaklardı. İnanın, çok mutlu oluyordum. Bazılarını  iyileştirip onlara yeni aileler buldum, bazılarını ise kurtaramadım. Şimdi size evime gelen hasta çiçekler icinde  hikayesi yuzumuzu tebessum ettireni anlatayım.

İlk hasta Phalaepnosis orkidem, aslında çok sağlıklı olan sadece yapraklarını üzerinde beyaz pamuk gibi yumuşak noktacıklar tarafından istilaya uğramışti. Arkadaşım yapraklarını düzenli olarak islak bez ile silmesine rağmen bir türlü bu çok yavaş, sabırla ilerleyen böceklere engel olamamisti.
Eve getirdiğimde ilk endişem bu beyaz şeylerin benim kendi orkidelerime bulaşmasiydı. Hemen müdahalemi yapmam ve bir süre diğerlerinden ayrı bir yerde tutup gözlemlemeliydim. İnternette biraz araştırınca beyaz yürüyen böceklerin "Pamukçuk" olduğunu öğrendim. Pamukçuklardan kurtulmak çok kolay ama sabır gerektiriyordu.

Öncelikle eski bark'tan hemen kurtuldum. Saksısını tekrar kullanacağım için alkollü su ile yıkadım. Orkidenin köklerini alkollü suyun içinde 30 dakika beklettim. Bu esnada yapraklarını alkollü su ile yıkadım, alkollu suyun icinde bekletmedim. Alkollu suyun icine girecek olan kismi sadece kökleri ve köklerin basladigi gövde. Merak etmeyin,  Phalaepnosis orkideleri çok dayanıklıdir. Bu güne kadar alkolde beklettiğim hiçbir orkidem zarar görmedi, aksine çoğu zaman olası bır enfeksiyona bile engel olabildim. Sonunda alkollden çıkarıp yeni barkla saksıya yerleştirdim.

Haftada bir saksiyi tamamiyle suyun icinde birakacak sekilde barkiyla beraber tekrar alkollü suya batırmaya birkaç hafta daha devam ettim pamukcuklardan tamamiyle arınana kadar. Iyilestiginden emin olduktan sonra bu orkideyi komşuma hediye ettim. Tam bir yıl sonra, komsum tatile çıkacagi için hediye ettigim orkide tekrar evimde misafirim oldu. İyi ki de gelmiş, hos gelmis. Barkını değişme zamani gelmis, gecmis bile. Kokleri topraktan cikmaya, yapraklarin arasindan yukariya dogru uzamanaya baslamis. Belli ki topraktan artik memnun degiller. Bark eskimis, sunger gibi suyu fazlaca tuttugu icin koklere zarar vermeye baslamis. Bu sebeple kokler daha rahat edebilecekleri yerlere dogru uzamaya baslamis. Şimdi sahiplerini beklerken penceremde gelen geçeni izliyor çiçekleriyle.



Son olarak evime gelen üç Phalaepnosis orkidelerinden bahsetmek istiyorum. Aslında bu orkideler öğretmenlik sertifikası almak için gittiğim okulun sekreter masasında bakımsızlıktan kuruyorlardı. Durumları o kadar vahimdi ki, cesaretimi toplayıp çiçeklerini iyileştirebileceğimi ve çiçek açtıklarında geri getireceğimi söyledim. Çok mutlu oldular, hemen çiçekleri alabileceğimi ve ne zaman geri getireceğimi sordular. Verdigim cevap Kasim-Aralik aylari gibi olur, oldu yani tam 6 ay sonra.

Keske ilk hallerinin resimlerin cekseydim. Ama internette hallerine benzer resim ekliyorum.
Susuz kalmis orkide yapraklari zayif dusup yere suzuluyorlar.

 Bu orkideler icin koydugum teshis ise "Susuzluk". Susuzluktan yapraklarda su kalmamis ince bir kumas gibi saksilarindan asagi suzuluyorlardi. Yapraklarini hala yesil olmasi cabuk toparlayabileceklerine isaretti. Bunlarin da hemen barklarini degistirdim ve cok susuz kaldiklari icin neredeyse her gun suda beklettim. 10 gunde toparladilar. Her gun yavas yavas yapraklarinin canlanmalarini gormek cok hos bir duygu. Geriye sadece yapraklarinda susuzluktan ufak deformasyon kaldi ancak bu endiselenecek bir durum degil.  

Susuz kaldigi esnada buyumeye calisan yaprak akerdeyona benzeyen bir yapi aliyor.

Yapragin buyuk kismi kendini toparlasa da bazi hicbir zaman toparlayan bir parca kalabiliyor.


Benim orkide kurtarma maceralarim bunlar. Inanin daha bakimsizliktan kuruyan, hasta ya da boceklenmis orkide buldukca sizlerle daha cok paylasacagim.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Solmanın Güzelliği






Zamansız dökülen güzelim orkide çiçeleri üzerine uzun uzun yazdım. Peki ya ömrünü doldurmus, yaşlanan çiçeklere n’olur? Elbette hepimiz biliyoruz; solar ve dökülür.  İyi de çiçeklerin solması bile bu kadar mı güzel olur. Dayanamadım Mor Orkidemin solan çiçeğinin fotoğrafını çekip sizlere biraz bahsetmek istedim.
Phalaeopnosis orkideleri, kış mevsiminin başında tomurcuklarını vermeye; Kasım- Aralık aylarında çiçeklerini açmaya başlar. Bu orkide türlerinin  yaygın olmasını sağlayan özelliği ise çiçeklerinin ömrünün 3-4 ay kadar olması. İyi bir bakımla çiçeklerinin ömrünün birkaç hafta daha uzatabilirsiniz.
Kış aylarında çiçek verirken köklerin ve yaprakların büyümesi yavaşlar. Tüm enerjisini güzel çiçeklere can vermeye harcar. Havalar ısınmaya başlayınca çiçek oluşumu yavaşlar, kök ve yaprak çıkararak kendini bir sonraki kışa hazırlar.  
Benim sevgili Mor Orkidem Ekim ayında tomurcuk vermeye, Kasım ayında çiçeklerini açmaya başlamıştı. Halen tomurcuk vermeye devam ediyor. Nisan ayında ilk çiçeğim miadını doldurdu ve solup dalından koptu. Aslında düşünürsek Kasım ayında açtığı için 6 aylık ömür bir çiçek için çok iyi.
Solarken enteresan bir güzellik gözlemledim. Canlı olan çiçek yaprakları yavas yavas beyaza dönüyor ve çiçek yapraklarını besleyen damarları daha ortaya çıkıyor. İnsan yaşlılığına benzeyen tarafı ise yapraklarının diriliğini kaybedip büzülmeye başlaması.  İlk çiçek solup giderken aynı dalın sonunda açmaya hazırlanan tomurcuklarla vedalaşıp kendisini toprağa bırakıyor. Büyüleyici doğrusu.
Ayrıca bana geçen ay hediye edilen değişik bir orkidenin türünün yavaş yavaş solan çiçeğinin de resimlerini ekleyeceğim. Bu orkidenin türü Paphiopedilum(Kısaca Paph. deniyor), cinsi Spiceranum. Phap. orkidelerinin çiçek ömrü sadece 4 ila 8 hafta arasında oluyor. Bana çiçek halinde geldiği için ömrünü söyleyemiyorum. Fakat yavaş yavaş solmasını izlemek bile muhteşem. Renk geçişleri bir sahane. Resimlerini ekliyorum ki siz de keyfini sürebilin. 
*Size resim göndermek için Paph.'i masaya taşıyordum. Birden çiçeği elimde kaldı. Avucumdaki halini ekliyorum.

Phalaeopnosis canlı taze çiçeğiyle.





 



Mor renginin beyaza geçişi

Paphiopedilum(Paph. ), Spiceranum

Paphiopedilum(Paph. ), Spiceranum

 


Paph., Spiceranum
Solarken yeşillerinin sarıya geçişi etkileyici.